logo

Doç. Dr. Şeref İBA / Yasamatik “Torba” Kanun Sorunu

Sosisler ve torba kanunlar

“Kanunların ve sosislerin nasıl yapıldığını bilen kişi, gece rahat uyuyamaz.” demişti, Otto Bismarck.  Hal böyle olunca, kanun ve sosis severlerin, onların nasıl yapıldığını bilmemesi, daha tercih edilebilir görünüyor. Sosisleri konu dışında tutacak olursak, kanunların yapılış biçimlerine, sadece “torba kanun” türüne de olsa göz gezdirmek gerekir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasalaştırma usullerden “torba kanun” yolunun trendi son dönemlerde bir hayli yüksek düzeyde seyrediyor. Bunun en önemli sebebi,  bir dönem aşırı ölçüde kullanılan ve gerekli içtüzük reformu yapılmadan artık terkedileceği söylenen “KHK çıkarma” yönteminin, “torba kanun”  ile ikame edilmesidir.

Yasamatik-zombi kanun

Resmi kullanımda geçmeyen ancak haklı olarak  “Torba kanun” diye bilinen bu yöntem, kanun yapım sürecinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin altıncı viteste “yasamatik” ya da yüksek hızlı tren gibi çalıştırılması demektir. Çeşitli kanunları ilgilendiren çeşitli konuları iç içe geçirilmiş bilgisayar deyimiyle “ziplenmiş” madde şekliyle yasalaşıyor. Bu format, doğası gereği sürprizlere gebe olduğundan,  teknik ve içerik yönden hatasız ve salimen geçeni neredeyse yoktur. O yüzden torba yasalara,  “zombi kanun” ismini takanlara da hak vermemek mümkün değil.

Temel’in Kanunu-pandora’nın kutusu

“Torba kanun” yöntemiyle Mecliste kabul edilen son kanunda onüçüncü madde, tam 15 sayfa uzunluğunda. Tek bir maddenin içine sıkıştırılmış 53 maddeden oluşan ve karnında çok sayıda kanun taşıyan bir maddenin salimen görüşülüp kabul edilebilmesi çoğu zaman mucizelere kalmakta. Kanun haline gelen metni, yürürlükteki kanunlara işleme ise, pandoranın kutusu gibi. Medeni Kanundaki “kanunun ruhu” kavramından söz etmek de kaotik durum yüzünden imkansız hale gelmekte. Örneğin, 6111 sayılı Torba Kanun, 234 maddede; 66 ayrı kanunda ve 7 ayrı KHK’de değişiklik yaptı. 1 Tasarıyla 59 teklif birleştirildiği için sadece kanunun başlığı, üç sayfa uzunluğunda. Torba kanunlar, genellikle de içtüzüğün 91. Maddesine göre “temel kanun” kapsamında görüşülüyor. Böyle durumlarda, “Temel kanun”, Karadeniz fıkralarının eğlenceli kahramanı “Temel’in kanunu” niteliğine bürünmüş oluyor.

Hukuk devleti ve torba kanun sorunu

Torba kanun olarak yasalaştırmanın hız ve usul ekonomisi dışında başka sebepleri de var elbette. Komisyonda yeni madde ihdasına elverişli olduğu için madde sayısı katlanabiliyor. Pragmatist düzenlemelere ve kamuflaja da çok uygun.  Zamanlama olarak yasama yılı ya da dönemin sonuna doğru torba kanun mevsimi başlıyor. Meclis tatile girmeden evvel, acil görüşme ve yasalaşma ihtiyacı olan konular bir hamlede kanunlaşmış oluyor.

Ülkemizde “torba kanun”  yöntemi, ciddi bir sorun haline gelmiş durumdadır.  Bu yöntem, hukuk devletinin olmazsa olmaz gereklerinden birisi, “bilinebilirlik” ve “hukuki güvenlik” ilkelerini tehdit etmektedir. Yasa yapım trafiğine çanak tutan 1973 İçtüzüğünün güncellenmesi şarttır. İçtüzük reformuyla, torba kanun ihtiyacını ortadan kaldıracak acil düzenlemelere gerek vardır.

Comment Form