logo

Ömer YÜREKLİ / Adalet Mülkün Temelidir

Geçen haftalarda gazetelerde bir düşünce kuruluşu olan  Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezinin (BİLGESAM) Türkiye’ deki yargı sistemi ile ilgili olarak yaptığı araştırma sonuçlarını okuyunca gayri ihtiyari olarak kendimi derin bir üzüntü içinde buldum. Zira araştırma sonuçlarına göre, toplum adaletin varlığından çok yokluğuna inanıyor gibi gözüküyor.
BİLGESAM ampirik  bir çalışma yapmış. Bilimsel yöntemler kullanılarak  1080 kişi ile anket yapılmış, halkın algısı araştırılmış (BİLGESAM, Türkiye’ de Yargıya Toplumsal Bakış, http://www.bilgesam.org/incele/2243/-turkiye’de-yargiya-toplumsal-bakis/#.Vog3UbaLTIU, erişim 02.01.2016).
Bu çalışmada yargının bağımsızlığı, yargının tarafsızlığı ve yargıya güven konusu ele alınmış. Üç ana konuya ilişkin bulguları  değerlendirecek olursak; yargı bağımsızlığına inananların oranı  % 36,3 olarak gözükmektedir. Yargının siyasetten, iktidardan ve sosyal gruplardan, çıkar gruplarından bağımsız karar alabilmesi anlamına gelen yargı bağımsızlığına inananların oranın bu kadar düşük çıkmasını tersinden okuyacak olursak; ankete katılanların yüzde 63,7’ sinin yargı bağımsızlığının olmadığını algılamaları  anlamına geldiği şeklinde yorumlamak mümkündür. Dolayısıyla  ekseriyetinin yargı bağımsızlığına inanmadığı ortaya çıkmaktadır.
Sonuçlara göre ankete katılanların %63, 4’ ü  “Yargı sistemi ve mahkemeler siyasetin/iktidarın etkisi altındadır”, %63,7’ i “Yargıda etnisite, din ve ideoloji temelli gruplaşmalar ve kutuplaşmalar vardır”  yargısına  katılmaktadır. Bu da yargının bağımsızlığına inancın düşük olduğunu göstermektedir.
Yargının tarafsızlığına inanç düzeyi ise ankete katılanlar tarafından %44,4 olarak algılanmıştır.  Bağımsızlığa göre oran artmakta ise de  bu oran % 44,4 ’ de kalmaktadır. Bu sonuca göre duygu ve düşüncelerden, siyasi görüşlerden, dini ve etnik aidiyetlerden, kimliklerden, ideolojilerden vb. unsurlardan etkilenmeden karar vermek anlamına gelen tarafsızlığa  katılımcıların  %55,6’ nın inanmadığı söylenebilecektir.
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’ de yargıya güven düzeyi %45,1 düzeyinde ortaya çıkmıştır. Türkiye’ de yargıya güveni etkiyen en önemli unsurların,  davaların uzun sürmesi, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına algının düşük düzeyde olması olarak gösteriliyor.
Hakimlere güven düzeyi yargıya güvenden daha yüksek gerçekleşmiştir: %52,20.  Çok yüksek olmamakla birlikte ankete katılanların hakimlere güveninin yargıya güvenlerinden daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır.
Öte yandan kurumlar bazında değerlendirme yapılırsa ilk derece mahkemelerinden Anayasa Mahkemesine giderek güven oranı artmakla birlikte, en yüksek güven 57,5 düzeyinde (Anayasa Mahkemesine)   ortaya çıkıyor. Katılımcıların %65,3’ ü  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine güveniyor. Bu da ilginç bir sonuç. Yani halkımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Türkiye’ deki mahkemelerden daha çok güveniyor.  Demek ki halkımız Avrupa yargısına daha çok güveniyor.
Bir zamanlar adil bir düzene sahip olduğu için Osmanlı hakimiyetine geçen Avrupa halkları ve şimdi Avrupa yargısına daha çok güvenen halkımız. Nerden nereye…
Çalışmada “Türkiye’de mahkemeler adaletli kararlar verir.” yargısına/görüşüne katılımın oranı yüzde 43,6’larda kalmış durumda. Tersinden okursak  ankete katılanların  %56,4’ ünde mahkemelerin adaletli karar vermediği yönünde bir algı var demektir.
Dünya genelinde yapılan bir çalışmada da benzeri bir durum var. Dünya Adalet Projesi tarafından bu yıl beşincisi yayımlanan Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 102 ülke arasında Türkiye 82. sırada yer alıyor (http://www.haberler.com/dunya-adalet-projesi-turkiye-hukuk-siralamasinda-7785072-haberi, erişim 01.01.2016). Ekonomik büyüklükte dünyada 17. sırada yer alan Türkiye gibi iddialı bir ülke için gerilerde yer alan bir sıralama bu.
Halbuki milletimiz İslam öncesinde törelerin hakimiyetine önem veren, töreleri gerektiği gibi uygulayan;  İslamiyeti kabul ettikten sonra Hz. Ömer’ in uygulamış olduğu ideal düzeni veya adaleti hedefleyen bir millet idi.  Araştırma sonuçları ise bu hedeflerin ne kadar gerisinde kaldığımızı açıkça göstermektedir.
Aslında bunu bugünlere özgü, son yıllara özgü bir durum olarak görmemek lazım. Türkiye’ de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı hep tartışma konusu olmuştur. Yargının görece daha bağımsız olduğu dönemlerde yargının tarafsızlığı tartışılmıştır. Yargıya bazı ideolojik yaklaşımların hakim olduğu yönünden eleştiriler hep yapılagelmiştir.
Artık yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını tam olarak sağlamamız, en azından halkımızın kahir ekseriyetinin algısının bu yönde olmasını temin etmemiz, yargıya güven oranını  %90’ lara çıkartmamız gerekiyor. Bunun için de öznel standartları değil, evrensel standartları referans almamız  elzem gözüküyor.
Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını her şeyden önce kendimiz için sağlamamız gerekiyor. Zira adalet bir gün hepimiz için gerekebiliyor…

Comment Form