antet

İLKSAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – DENETDE arasında Konaklama Hususunda Protokol İmzalandı

Kıymetli meslektaşlarımız,

DENETDE Yönetim Kurulu olarak otel konaklama ücretlerinde yaşanan sıkıntıları çözebilmek amacıyla İLKSAN Genel Müdürlüğü ile işbirliği protokolü imzaladık.

Buna göre, 

İLKSAN’a ait 

1) İstanbul-Taksim Konukevinde,

2) İstanbul-Kartal Konukevinde,

3) İzmir-Konak Konukevinde,

4) Ankara-Kurtuluş’ta  bulunan İLKSAN Otelde, 31.12.2023 tarihine kadar kamu denetim elemanları için bütçe kanunu ile belirlenen 460.TL ile konaklama imkanı sağlanmıştır.

Kamu denetim elemanlarına destek veren MEB Başmüfettişi ve İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İsa BARIŞ’a teşekkür eder, başarılar dileriz. 

Kadir KEMALOĞLU

DENETDE Başkan Vekili

İLKSAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – DENETDE  arasında Konaklama Hususunda Protokol İmzalandı

https://g.co/kgs/Ktvpg8 / ANKARA

https://g.co/kgs/s7d592 / İSTANBUL

https://g.co/kgs/1G9rHP / İZMİR

antet

MİSAK – I DENETİM VEYA DENETİMİN MANİFESTOSU / Selim Gökçe*


‐ DENETLEYEN DENETLENENDEN DAHA ALT STATÜDE VE ÖZLÜK HAKLARINDA OLAMAZ.
‐ BÜTÜN MÜFETTİŞLER ( DENETÇİLER ) STATÜ VE ÖZLÜK HAKLARI YÖNÜNDEN EŞİTTİR.
MÜFETTİŞLER ARASINDA KIDEM DIŞINDA KURUM FARKLILIĞI VB. SEBEPLERLE, ALT VEYA ÜST
DENETİM AYRIMCILIĞI KABUL EDİLEMEZ.
‐ KARİYER BİR MESLEKTİR. GİRİŞ VE YETERLİK SINAVI HARİCİNDE MESLEĞE GİRİLEMEZ.
‐ “KAMU DENETİM KANUNU” İLE TÜM DENETİM CAMİASI YASAL DÜZENLEMEYE
KAVUŞMALIDIR.
‐ TÜM TEFTİŞ VE DENETİM KURULLARI, ESKİ “ YÜKSEK DENETLEME KURULU “ VEYA “SAYIŞTAY”
ESAS ALINARAK, BAKANLIK VEYA KURUM VE KURULUŞ BÜNYESİ DIŞINDA ANAYASAL BİR
KURUM OLARAK “KAMU DENETLEME KURULU” OLARAK İHDAS EDİLMELİDİR.
‐ 657 SAYILI DMK’ DA “ DENETİM HİZMETLERİ SINIFI “ İHDAS EDİLMELİDİR.
‐ KAMU DENETLEME KURULUNA BAĞLI OLARAK “ TEFTİŞ AKADEMİSİ “ KURULMALIDIR
‐ TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIKLARINCA HAZIRLANAN BÜTÜN RAPORLARIN ( GİZLİ VE KİŞİSEL
VERİLERİN KORUNMASI HARİCİNDEKİ ) KENDİ WEB SİTELERİNDE YAYINLANMASI SURETİYLE
ŞEFFAFLIĞIN SAĞLANMASI GEREKLİDİR.
‐ MÜFETTİŞLİK STATÜSÜ ALT‐ÜST ALGISI YARATMAYACAK ŞEKİLDE TÜM KURUMLAR AÇISINDAN
VE ÖZLÜK HAKLARI YÖNÜNDEN EŞİTLENMELİ VE EN AZINDAN SAYIŞTAY DENETÇİLERİ VEYA
MÜLKİYE MÜFETTİŞLERİ DÜZEYİNDE BELİRLENMELİDİR
‐ MESLEKTE 10 HİZMET YILINI DOLDURAN MÜFETTİŞLERİN BİRİNCİ SINIFA AYRILMASI
SURETİYLE ÖZLÜK HAKLARINDA İYİLEŞTİRME SAĞLANMALIDIR.
‐ MÜFETTİŞLERİN HALİHAZIRDA DENETLEDİKLERİ KİŞİLERİN EN AZINDAN % 25 ORANINDA
ALTINDA MAAŞ ALMALARININ BÜROKRATİK HİYERARŞİYE TERS DÜŞMESİ SEBEBİYLE, ASGARİ
%3 ORANINDA DENETLEDİKLERİNDEN DAHA YÜKSEK ÖZLÜK HAKLARINA KAVUŞMASI
ELZEMDİR.


‐ MÜFETTİŞLERİN ÖZLÜK HAKLARINDA YAPILACAK İYİLEŞTİRMELERİN “ EMEKLİ “ LERİ DE
KAPSAYACAK ŞEKİLDE YAPILMASINA ÖZEN GÖSTERİLMELİDİR.
‐ İLGİLİ KURUMLARDAN BİR “ TEFTİŞ BİLİM KURULU “ OLUŞTURULARAK, ÖNCELİKLE MEVCUT
DURUMUN BİLİMSEL OLARAK İNCELENİP, GELECEĞE YÖNELİK İYİLEŞTİRİCİ ÖNERİLERİN
BELİRLENMESİNİ TAKİBEN,
‐ DENETİM ŞURASININ BİR AN ÖNCE TOPLANMASI SURETİYLE, TEFTİŞ VE DENETİMİN
GELECEĞİNİN İNŞASI YÖNÜNDE POZİTİF VE YENİLİKCİ KARARLAR ALINMALIDIR.
KAYNAKÇA:
‐ “ Yönünü Arayan Teftişin Yeni Nesil Teftiş Modelleri Ne Olabilir ?” Selim GÖKÇE
denetde.org.tr/ Makaleler
‐ “Birinci Sınıf Müfeƫtişlere Birinci Sınıfa Ayrılma Hakkı Verilmesi ile CB Hükümet Sisteminde
İdari Denetimin Yeniden Yapılanması Hakkında Öneriler “ Selim GÖKÇE, denetde.org.tr/
Makaleler

*E. Başmüfettiş Selim Gökçe

MİSAK – I DENETİM VEYA DENETİMİN MANİFESTOSU / Selim Gökçe*


antet

BATININ ADALETİ / Ömer Yürekli



Batının iki yüzlü olduğu, çifte standart uyguladığı, ben merkezci olduğu, kendileri
dışında kalanlara insan haklarının gereklerini uygulamadıkları öteden beri söylenir. Bunun
kanıtları da sıralanır tartışmalarda. Bu kanıtlardan biri de Gazze Şeridine sıkıştırılmış
Filistinlilere yaklaşım şeklinde görülmektedir.
15 Ekim 2023 itibariyle Gazze Şeridine sıkıştırılmış yaklaşık 2.300.000 Filistinli var.
İsrail tarafından tamamen kuşatılmış. Bir ortaçağ kuşatması gibi. Elektriği ve suyu düşmanı
tarafından kesilmiş. Gıdaya ulaşması engellenmekte. Ayrıca herhangi bir insani yardımın
ulaşması de engellenmekte. Adeta dünyadan soyutlanmış bir toprak parçası. Bu durum
yetmezmiş gibi İsrail tarafından gece gündüz sürekli bombalanıyor. 6 günde 6 bin bomba attığı,
bunun ABD’nin Afganistan’a bir yılda attığına eşdeğer olduğu ifade ediliyor. Dolayısıyla
olağanüstü bir şekilde bombalama söz konusu.
Bu şartlar altında bile gelişmiş Batılı ülkelerin, başta ABD, İngiltere, Fransa, Almanya,
Avrupa Birliği olmak üzere İsrail’i desteklediği görülüyor. Hatta ABD ve İngiltere uçak
gemilerini gönderiyorlar İsrail’e destek için.
Bir çok batılı ülkede politikacılar ve kanaat önderleri, örneğin ABD’de birbirleriyle
yarışırcasına İsrail’de destek açıklaması yapıyor ve Gazze’deki Filistinlilerin adeta soykırıma
uğratılmasına göz yumuyor, hatta destekliyorlar.
İnsan şok oluyor değil mi?
Nasıl olur?
Bu ülkeler ki insan haklarının yılmaz savunucuları değil mi?
Yaklaşık iki asırdır dünyaya, insanlara Batı medeniyetinin erdemleri anlatılıyor. Hatta
anlatıla anlatıla bitirilemiyor. Devletlerin teşkilatı, hukuk düzeni, eğitim sistemi vs. hemen her
şey onlara göre yapılanıyor. Bilime, teknolojiye, felsefeye vb. hemen her şeye batı eksenli
yaklaşılıyor. Yaşam tarzı onlara göre ayarlanmaya çalışılıyor. Kriter her zaman batı oluyor.
Özellikle son 50 yıldır Batı demokrasinin, adaletin, eşitlik ilkesinin, insan haklarının
savunucusu gözüküyor. Kendileri dışında kalan ülkeleri bu ilkelerle değerlendiriyorlar.
Peki bu ilkeler Gazze’de yaşayan Filistinlilere neden uygulanmıyor? Onlar insan değil
mi?
İsrail Savunma bakanı Filistinliler için hayvan tanımlaması yapmış. İsrail Sağlık bakanı
yaralı Filistinlilerin tedavi edilmeyeceğini, ölüme terk edileceğini söylüyor. İşte insan
haklarının dünyanın gözü önünde ayaklar altına alındığı nokta. Bu İsrailli bakanların
yaptıklarının insanlık olduğu söylenebilir mi?
Filistinli bir kadın “Biz hayvan değiliz, biz insanız, nerde Araplar?” diyor? Arap ülkeleri
maalesef Filistinlilere sahip çıkamıyor. Müslüman ülkeler sahip çıkamıyor. Dünyada yaşayan
yaklaşık 8 milyar insan sahip çıkamıyor.
Bir tarafta dünyanın en gelişmiş, en donanımlı silahlı güçlerinden biri. Diğer tarafta
sınırlı silahları olan bir örgüt. Olağanüstü orantısız bir durum. Öte yanda elektriği, suyu,
yiyeceği olmayan 2.300.000 Filistinli.
İsrail belki tarihte örneği olmayan bir şekilde saldırıyor. Hava saldırısı hiç bitmiyor.
Evler, hastaneler, camiler, okullar, tarihi yapılar bombalanıp yıkılıyor. Sivil insanlar ölüyor.
Çocuklar, kadınlar, yaşlılar öldürülüyor. Hastaların tedavi edilmesi engellenip ölüme
terkediliyor.
Kimyasal bir silah olduğu kabul edilen fosfor bombası kullanılıyor.
Bunların her biri aslında savaş suçu. İnsan hakları savunucusu Batılı ülkeler bunları
görüyor ve yine de de İsrail’i desteliyor. Bu nasıl bir çelişki, bunu nasıl izah etmek gerekiyor?
Rusya’nın Ukrayna’da kimyasal silah kullandığı iddiaları uluslararası tahkikata konu
oldu. Gazze’de ise şu ana kadar herhangi bir şey yapılmadı. Rusya’nın Ukrayna’da insan hakları
ihlalleri yaptığı yönündeki iddialar Uluslararası Ceza Mahkemesinde dava konusu oldu. Bu
dava dolayısıyla Putin tutuklanmamak için birçok ülkeye gidemiyor.
Batılı ülkelerin hemen hepsi Rusya’ya cephe alıyor, saldırıya uğrayan Ukrayna’nın
yanında yer alıyor, onu destekliyor.
Peki Rusya’nın Ukrayna’da yaptığı insan hakları ihlallerinin belki 10 katını yapan,
Rusya’nın işlediği savaş suçundan daha fazla savaş suçu işleyen İsrail hakkında ne yapıyor
Batılı ülkeler? Maalesef İsrail’i desteklemeye devam ediyor. İsrail’e aferin diyor.
Batının desteğiyle İsrail katliamlara devam ediyor.
Bir tarafta en ileri silahlarla teçhiz edilmiş dünyanın en güçlü ordularından biri, diğer
yandan 2,3 milyon insan.
Dar bir coğrafyaya sıkıştırılmış 2,3 milyon insan İsrail’in bombalamasına, öldürmesine,
katliam yapmasına terkedilmiş.
Bu çağda, medeniyetin geliştiği iddia edilen bu çağda, dijital çağ/bilgi toplumu olarak
nitelenen bu çağda, sosyal medyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerin son derece geliştiği bu
çağda 2,3 milyon insanın İsrail’in soykırımına terkedilmesi şok ediyor insanı.
Yaklaşık 8 milyar insanın gözleri önünde soykırım yapıyor İsrail. Ve gelişmekte olan
ülkelere demokrasi, eşitlik, adalet insan hakları dersi veren gelişmiş Batılı ülkeler soykırım
yapan İsrail’i tüm güçleriyle destekliyor.
İşte Batılı ülkelerin adaleti bu.
İşte Batılı ülkelerin insan hakları anlayışı bu.
İşte Batılı ülkelerin eşitlik anlayışı bu…

*
DENETDE Kültür ve Yayın İşleri Sekreteri‐Yönetim Kurulu Üyesi, omer.yurekli@gmail.com

BATININ ADALETİ / Ömer Yürekli
antet

DENETDE YÖNETİM KURULU EYLÜL AYI ZİYARETLERİ

Kıymetli meslektaşlarımız,

DENETDE Yönetim Kurulu olarak alınan randevular kapsamında;

12 Eylül 2023 tarihinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Sayın Mahmut KARDAŞ’ı,

14 Eylül 2023 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Sayın İhsan YİĞİT’i,

19 Eylül 2023 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Sayın Abdulkadir ÖZKAN’ı, 

20 Eylül 2023 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Sayın Yusuf Erkan ÖZÇELİK’i, 

26 Eylül 2023 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Sayın Bekir AKTÜRK’ü, 

27 Eylül 2023 tarihinde Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Sayın Hasan Murat ÖZSÖY’u, 

27 Eylül 2023 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanı Sayın B. Uğur ECEVİT’i, 

3 Ekim 2023 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürü Sayın Nazmi Zarifi GÜRKAN’ı 

Ziyaret ederek başta harcırah ve konaklama ücretlerinde yaşanan sıkıntılar olmak üzere kamu denetim elemanlarının özlük hakları ile ilgili olarak görüş alışverişinde bulunduk. 

Bu görevlerin, başkanlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyor ve başarılar diliyoruz.

Devlet Denetim Elemanları Derneği 

Yönetim Kurulu

DENETDE YÖNETİM KURULU EYLÜL AYI ZİYARETLERİ